Astrolojiyle ilişkilendirilen en önemli konulardan biri de geçmiş yaşamlardır. Bu konu yeteri kadar anlaşılamadığı için hurafeye açık bir konudur. Şimdi biraz bu konuyu anlamaya çalışalım.
Reenkarnasyon kavramını anlamanın en iyi yolu, son iki yüz yılın neospritualizmini incelemektir. Konunun fikir babaları 19. yy’da Fransa’da yaşamış olan Alan Cardec ile 20. yy’da Türkiye’de yaşamış olan Bedri Ruhselman’dır.
Bunların öğretileri karmaşık gibi görünebilir ama özündeki esaslara bakarak özet çıkarmak mümkündür.
Şimdi bunların anlattığı reenkarnasyonu size özetlemeye çalışacağım.
İnsan, belli bir şuur kapasitesini tam olarak gerçekleştirip hayata geçirmek üzere yüzlerce kez dünyaya gelmektedir. Yüzlerce kez dünyaya gelen insanın şuurunda değişiklik son derece yavaş ilerler.
Örneğin; İstanbul’da doğup büyüyen bir insanın bir sonraki yaşamında hemen Latin Amerika’da doğması mümkün değildir. Yaşanan coğrafyanın özellikleri, içinde bulunulan toplumun nüfus yapısı, kullanılan dilin gramer ve semantik özellikleri bir yaşamdan diğerine hemen değişemez. Benzer bir şekilde, bu yaşamında kadın olan birinin bir sonraki yaşamında hemen erkek olması da mümkün değildir.
Bu çok yavaş gelişen değişim sürecindeki insan, dünyaya her gelişinde yavaş yavaş daha karmaşık olaylar dizisiyle karşılaşacaktır. Örneğin dünya seviyesindeki ilk yaşamlarında tanıdığı insan sayısı elli kişiyi geçmezken yolun ilerleyen kısımlarında binlerce insanla muhatap olmak durumunda kalabilir.
Kişinin yaşadığı hayatın karmaşıklık seviyesi bu konuda fikir verebilir ama kimse kimsenin tekamül yolu üzerinde nerde durduğunu söyleyemez. Bu kimsenin haddi değildir.
Dünyada insanın başına gelen aşklar, hastalıklar, iflaslar, köşeyi dönmeler, boşanmalar, evlenmeler, çoluk çocuk vs. hep bu temel prensipler doğrultusunda gelişir.
Reenkarnasyonu gerçekten anlamış biri, bir önceki hayatımda neydim sorusunu sormaya gerek duymaz. Öğrenilmesi gereken şey öğrenilmiştir. Bunun nasıl öğrenildiğinin hatırlanmasına gerek yoktur. Örneğin, 2×5 kaç eder dediğim zaman 10 sayısı hemen aklımızda canlanır ama bunu nerde nasıl öğrendiğimizi hatırlamak zorunda kalmayız. Önemli olan bu bilgidir ve öğrenilmiştir. İlkokuldaydım, sevimli bir öğretmenimiz vardı, çarpım tablosunu öğreniyorduk, yağmurlu bir gündü gibi bilgilere artık gerek kalmamıştır.
Verdiğim bu basit örnek, çok daha karmaşık olaylar için de geçerlidir.
Reenkarnasyon, bilimsel yöntemle de incelenebilir bir alandır ve incelenmiştir. Bu incelemeyi Ian Stevenson adında bir bilim insanı yapmıştır. Araştırmanın önemli bir kısmı Avrupa’da ve Türkiye’de yapıldı. Detayları kendisini internette arayarak bulabilirsiniz. Konu üzerine daha kapsamlı bir bilimsel araştırma henüz yapılmamıştır.